Jyu Oh Sei – Hayvan Kral’ın Gezegeni ve İnsan Doğası
Jyu Oh Sei – Hayvan Kral’ın Gezegeni ve insan doğası
— İyi okumalar —
Sürprizbozansız:
İsimleri mitolojik karakterlerden kalma bir anime. Thor, Odin, Heimdall, Loki… Hikaye ise gelecekte geçen bir dizi olay. Sanki Deadpool filmi açılışı gibi. Thor’la kardeşi bilinmedik bir yere düşerler ve kaçmaya başlarlar. Babalarıyla annelerini kim neden öldürmüştür? Niye buraya geldiler? Ve ne olacak? Evet, ancak bu kadarını söyleyebilirim. İzlediyseniz ya da direkt duymak istiyorsanız neler olduğunu aşağıya buyur edeyim sizi.
İnceleme:
Gezegenden nasıl kurtulacağını izleyeceğiz, ne biçim stratejilerle mahvedecek karşıdakileri, güçlenecek falan diye beklerken bir anda 4-5 yıl geçti. İlk 6 bölümle ikinci 5 bölüm epey farklı birbirinden. Giriş ve final oldu animede, bir gelişme yoktu çünkü zaten gelişilmişti. Animenin temel konusu şu ufacık soruydu: Soyumuzu nasıl devam ettireceğiz. Aslında şu andan itibaren bile bu sorun kendini gösteriyor, Avrupa’da doğum oranları düşüşe geçti. Japonya’da da sanırsam öyle. Gelişmiş ülkelerdeki akıllı insanlar o kadar da çok çocuk istemiyorlar ama animedeki durumumuz farklı, burada elverişlilik pek yok ve yaşam süreleri de çok kısıtlı. 12 yaş yetişkinlik, 13-14 yaş da evlenme yaşı. Yani karakterin ilk bölümlerde abartı gibi görünen ama babasının durumu göz önüne alındığında pek de abartı olmayan dayanıklılık ve gücü açığa çıkıyor ve de aklı çünkü büyük yetiştirildi. Ne kadar küçük, cesaretsiz, aptal bir çocuk gibi dursa da… Evet, dağıttığımı toparlayayım ve baştan gidelim. Baştaki kardeşini öldürme kısmı aşırıydı. Gerçek miydi, evet. Olamayacak bir şey değildi ama sanırım animenin kısa olmasından dolayı ve tempoyu da düşürmemek için kardeşiyle ilgili kısmı -ne kadar yük olup hayatını tehlikeye sokmasını vs. Yani düşünün yalnız kardeşiniz için dayak yediniz diye bu duruma gelemezsiniz.- yeterince vermeden bunu yapmaya giriştiler. Her kardeş arasında olan bir şeyin uç noktasıydı bu ve Rai’nin ölümünün etkisini artırmıştı. İlerleyen zamanlarda da zeka ve dayanıklılığını gördük giderek. Üçüncü çok sinsi bir karakterdi, iyi mi yoksa kötü mü olduğu belli olmuyordu. Komplo kurup iş çeviriyor ve süreci hazırlıyordu. Falan fıstık işte, bir sürü şey oldu. Karim öldü, yitip gitti. Chen sakat kaldı. Zagi ve Tiz öldü. Her şeyi bırakıp sona gidelim.
7. bölüm itibariyle Thor’un kararlar vermesini ve insan oluşunu sürdürüşünü gördük. Kimseye zarar vermek istemeyen yapısını koruyordu. Çeteyi refaha erdirmişti. Ve Zagi’nin yanına gitti. Zagi’ye güveniyordu, Zagi onlara ilk geldiklerinde yardım edendi. Zagi sebebini bilmese de Thor’un değerli olduğunu biliyordu ve üçüncü Karim’i öldürmese planı işleyecekti. Zagi bencil bir iyiydi. İnsan öldürmeyi umursamasak o kötü biri bile diyemeyiz ve oradakiler bunu o kadar da umursamıyor.
Son berbattı. Tüm umutların yok oluşunu ve yeni umutlar umut etmeyi gösterdi bize. Dünya yok olmuş ve bir avuç yaşam süresi kısıtlı insan kalmıştı artık. İnsan ırkının devam etmesi uğruna feda edilmeyen kalmadı. Üçüncünün tek hayali yok oldu, her şeyi yapmaya hazır olduğu ama hiç ulaşamayacağı hayali… Dünya da artık yoktu. Thor’un intikamı yoktu, varlığı yoktu, öylesine var edilmiş bir kobaymış halbuki. Evet, son hayal kırıklıkları doluydu.
Animenin bize aktarmak istediği ilkel yaşam ve insanın içgüdüsel doğası zannımca. Bununla ilgili Amnezi Rüzgarı’nı da yazacağım bu arada. Üremek; hem o vahşi, ilkel toplumda değerli hem de modern dünyada. Hayvanların da en önemli içgüdülerindendir soyunu devam ettirmek. Ve yaşamak için ne gerekirse yapmak, bunu başkalarına zarar vererek yapman da gerekse yapmak. Aslında şu anın bir sorunu bütün bunlar. Şu zamanda insana birey olarak da değer veriliyor ama geçmişte bu çok farklıydı. Sen koskoca başka şeylerin (devlet, ordu, hanedan, en kötü aile) bir parçasıydın. Senden daha önemli olan bir şeyin onu korumak için feda edilebilecek bir öğesi. Savaşlarda bakınca bu çok ağırdır, iki taraf korumak ve saldırmak uğruna feda edilir. İnsanlar ölür, belki niye savaştığına bile tam hakim değilken. Evet, insan hayatı tüm dönemlerde değersizmiş. Zamanımızda da değerli olması gerektiği savunulup değersizce harcanıyor.
Dağınık vs. biraz böyle oldu. Ayrıca ToxicworlD’e teşekkürlerimle.
Kamil