Paranoia Agent (Mousou Dairin) Animesi Hakkında

Blog Yazarı: Birket

İÇERİK:

Satoshi

Öğrendiğimde şaşırdığımı hatırlıyorum. Satoshi’nin ününü duymuş ve yalnız Millennium Actress ve Paprika’yı izlemiştim. Bakınca bu iki anime bile ilginçken beni asıl vuranlar Paranoia Agent ve sonra izlediğim Perfect Blue idi. Perfect Blue zaten bir beyin karmaşası sona kadar seni sürükleyip duruyor. Hatta manyakça da bir fikir veriyor ki filmin tamamı bir yalan… Neyse (ehm.) sürprizbozan kıyısından direksiyonu elime alayım.

Paranoia Agent

Girişi muhteşem başladı. O derece gerçekçi -belki de fazla anime izlemediğimden- bir anime sahnesi pek görmemiştim. Trafik, insan sesleri, telefonlarıyla uğraşanlar ve müzik dinleyenler, inşaat sesleri (!)… Herkes bunalmış, bitmiş halde. Sürekli bahaneler üretiyorlar, suratlar asık. Böyle gerçek bir ortamda başlayan bir gerilim, zaten ortam da gergin. Bir çocuk ortaya çıkıyor. Altın patenli, altın bükük sopalı, beyzbolcu tipli bir çocuk… Ünlü bir tasarımcıya saldırıyor ve efsaneleşiyor. Kabaca, hikayeyi böyle anlatsam da izleyince görebileceğiniz üzere bundan daha karışık, acayip ve güzel finalli. Sıradan bir seri katil ya da saldırı olaylarından farklı bir yere evriliyor.

İşte tanıtımımsı yazımız bu kadar, izleyenleri aşağı sürpriz-bozanlı bölüme alalım. 
Ek olarak en garip açılışlardan biri olan animenin açılışını alta bırakıyorum.

Sürpriz-bozan incelemeye yakın bölüm

Başlangıçta var olan bir çocuğun devam ettiği saldırılar sanıyordum bunu. Ama yok Tsukiko ile ortaya çıkmıştı bu. O kadar baskı altında kalmıştı ki geçmişindeki bir travmasını çağırdı. İşin garibi travma ve  
Maromi’nin alakası. Küçük, öldürdüğü köpeği Maromi ve onu öldürdüğünü iddia ettiği serseri ise Shounen Bat ve en son finalde de yine Shounen Bat, Maromi’nin hayal dünyasını yok ediyordu. En başta Shounen Bat da o kadar kötü görünmüyordu. O saldırılarıyla insanlara rahatlık sağlıyordu, sorunlarını o kaba kuvvetle çözüyor ve bahane oluyordu. Özellikle ölmek isteyenler için hayatı ve isteğini kolaylaştırıyordu (Keichii’nin eşinin konuşması). Yani sorunsuz bir hayat yaratıyordu. Öte taraftan Maromi de aynı işlevi görüyordu! Maromi ise insanları gerçeklikten sıyırıp sorunlarını çözüyordu. Yani sıkıntısız, düşüncesiz, sahte mutluluklar getirmeye dayalı iki sistemdi yaratılan ve bu sahteliğin geçersizliği ile acı çeken özgür varlıklar olmak isteğiydi sistemi yıkan.
Eh işte, anladığım kadarıyla böyleydi. Aradaki iki üç bölümlük eğlenceler ve Shounen Bat’ın kendini bir oyun savaşçısı gibi gördüğü kısımlar çok eğlenceliydi. Anime nasıl yapılır anlatımı da hoştu. Oyun savaşçısı gibi gördüğü kısımlar Millennium Actress’i andırıyordu.
Hoşça kalın.
Kamil